Venedik Bienali
60. Uluslararası Sanat Sergisi
Türkiye Pavyonu
20.04–24.11.2024
20 Nisan–24 Kasım 2024
Sale d’Armi, Arsenale
Venedik, İtalya
Gülsün Karamustafa
OYUK VE KIRIK DÖKÜK
BİR DÜNYA HÂLİ
4 Nisan 2024

Kitap

Melis Cankara

20 Nisan–24 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenecek 60. Venedik Sanat Bienali’nde sanatçı Gülsün Karamustafa’nın Türkiye Pavyonu’na özel üreteceği esere eşlik eden yayın, dört parçadan oluşuyor: biri Venedik projesine, diğeri sanatçının önceki üretimlerine odaklanan iki ayrı kitap, aralarında katlanmış bir afiş ve tüm bu parçaları bir arada tutan iki ucu açık bir kitap kutusu.

Venedik projesine odaklanan ilk kitap, yayının kurgusuna da kılavuzluk eden, Gülsün Karamustafa’nın “Oyuk ve Kırık Dökük: Bir Dünya Hâli” başlıklı metniyle başlıyor. Sanatçının kısa ve yoğun anlatımı hem bir form tarif ediyor hem de üretim biçimini yansıtıyor. Karamustafa ilk iki paragraf ile son paragrafta ele aldığı boşluk ve oyukluğun temsili sayılabilecek “dünya hâli” ile çizdiği çerçevenin içerisine enstalasyonunun –belki de kırık dökük– malzemelerini dolduruyor adeta; yer yer bulanık ama yer yer de net bir şekilde malzemenin ne olduğunu açık ederek. Dolayısıyla sanatçı, hemhâl olduğu duygu ve düşüncelerinin yanı sıra işin üretim sürecini de okurla paylaşıyor.

Bu ilk kitapta sanatçının eserinde kullandığı her malzeme için –bu enstalasyonla doğrudan ilişkilenmesini beklemediğimiz– birer metin yer alıyor. Malzeme listesindeki on iki başlık altındaki metinler, bu malzemelerle üretim yapan, bunlar üzerine düşünce üreten veya üretme potansiyeli olan profesyoneller tarafından yazıldı. Kitapta yer alan sırayla İpek Yürekli Arsenale, Sale d’Armi, C Bölümü; Alev Erkmen, sütun kalıbı; Sevince Bayrak, ince demir; Ersin Altın, ray; Emre Özgüder, tekerlekli konteyner; Melis Cankara, cam kırıkları; Aren Kurtgözü, yedek avize parçaları; Waseem Ahmad Siddiqui, dikenli tel; Hasan Cem Çal, ekran; Ezgi Alkan, siyah beyaz görüntü; Furkan Keçeli, ses ve Gökhan Kodalak, ışık üzerine birer metin yazdı. Sanatçı metnindeki düzene göre sıralanan on iki metin birbirine Karamustafa’nın eskizleriyle bağlandı. Her yazar metninin Venedik projesiyle olan mesafesini kendisi belirledi.

Ağırlıklı olarak mimari referanslar içeren bu enstalasyonun malzemeleri üzerine yazan yazarların bir kısmı işe tamamen mesafeli durmayı tercih ederken, bir kısmı işin içine daha çok girmeye çalışıp sanatçıyla görüştü, bir kısmı sanatçı metninden ilhamla daha arada ve öznel bir yaklaşımla yazarken kimi yazar da bizim yaklaşımımıza eleştirel bir bakış getirdi. Sonuç olarak, herkes kendi biricik bakış açısıyla farklı bir katman oluşturarak işe paralel ve onu zenginleştiren bir katkı sağladı. Böylelikle kitabın hazırlığı sırasında sürmekte olan Venedik projesi üzerine hem kolektif hem de bağımsız yeni düşünceler üretilmiş oldu. Bu projeden bağımsız yola çıkan bazı yazılar nihayetinde sanatçının güncesiyle birlikte bu kitabın sonunda yer alan anahtar kelime ve kavramlarla ilişkilenmiş oldu ki yazarları bunu ancak kitabı ellerine aldıklarında fark edecekler.

İlk kitapta sanatçının metniyle açılan çerçeve Venedik projesinin üretim sürecinde tuttuğu günce ve anahtar kelimelerle kapanıyor. Üretim odaklı bir filtreyle yayımladığımız bu günce vasıtasıyla işiyle meşgul bir zihnin içinde dönüp duran kelimelere, kavramlara, düşünce ve kaygılara şahitlik ediyoruz. Ve ancak onunla birlikte bu yolu gittikçe anlayabiliyoruz kitabın başındaki metnin nasıl bu kadar az, öz ve güçlü bir şekilde ifade edilebildiğini.

İkinci kitapta, kitabın tasarımcısı Esen Karol’un bu yayına özel hazırladığı sorulara cevaben, Gülsün Karamustafa tarafından kaleme alınan bir metin yer alıyor. Karol’un malzeme, kavramlar ve üretim biçimleri temelinde hazırladığı sorular aracılığıyla sanatçının önceki eserleriyle Oyuk ve Kırık Dökük arasındaki benzerlikler ve farklılıklar aktarılıyor. Karamustafa’nın akıcı aktarımı çokkatmanlı bir sürekliliği gözler önüne seriyor. Esen Karol’un yönlendirmelerini, bu akışı kesintiye uğratmamak için kitaba dahil etmedik.

Sanatçının Venedik projesinin bağlayıcı sözü olarak gördüğü videodaki görüntülerden üretilen afiş bu iki kitabın arasında yerini aldı. İki ucu açık kutu ise yayının parçalarını bir arada tutan “içi boş” bir bağlaç ya da hepsini saran “bir hâl” gibi.

Sonuç olarak bu, sanatçının hem yazdığı hem de okuyacağı bir kitap olarak hayal edildi. Gülsün Karamustafa hem kendi üretim sürecini hem de üretimin kendisini paylaşmaya bu kadar açık bir sanatçı olmasaydı böyle bir kitap yapmak da mümkün olmazdı diye düşünüyorum.

Bu metnin kısaltılmış bir versiyonu projenin basın bülteninde kullanılmıştır.

Kitap adı: Oyuk ve Kırık Dökük: Bir Dünya Hâli
Yayımlayan: İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV)
Editör: Melis Cankara
Yazarlar:
Ezgi Alkan, Ersin Altın, Sevince Bayrak, Melis Cankara, Hasan Cem Çal, Alev Erkmen, Furkan Keçeli, Gülsün Karamustafa, Gökhan Kodalak, Aren Kurtgözü, Emre Özgüder, Waseem Ahmad Siddiqui, İpek Yürekli
Düzelti: Nihal Boztekin
Tasarım: Esen Karol
Ebat: 15 × 20 cm
Sayfa sayısı: 176 (112 + 64)
ISBN: 978-605-5275-99-0
Fiyat: 500 TL

Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki edisyonu bulunan kitabın Türkçesi İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, İngilizcesi İKSV ve Mousse Publishing ortaklığında yayımlandı.

Kitap, Minoa Pera ve Minoa Akaretler’den alınabiliyor. Kitabın İngilizce edisyonuna, bienalin açılışıyla birlikte, La Biennale kitapçılarından, Mousse web sitesinden ve Mousse dağıtımcılarından ulaşılabiliyor.